MİNİK HANIMLARA PARTİ ZAMANI

YAZLIK BASTON BEBEK ARABASI

Bu aralar ramazan tatil derken yine hareketli günler beni bekliyor.Minik prensesime tatil için baston puset arıyorum hem konforlu,birazda uygun bişeyler bakıyorum açıkçası bikaç model var beğendiğim ama biraz daha araştırma yapmaya vaktim var.Bayram sonu tatilimiz çünkü tavsiye edebileceğiniz marka ve modeller varsa bekliyorum.Seyahat için baston bebek arabası hem bagaj açısından hemde hafiflikten dolayı daha kullanışlı geliyor.Yoksa evdeki arabamız gayet konforlu ve güzel ama yer konusu sıkıntı olucak.
BASTON BEBEK ARABASINDA ARANACAK İLK ÖZELLİKLER
**Tam yatar pozisyonu olması
**Tentesi güneşi engelleme konusunda yeterli olmalı
**Dayanıklığı
**Kullanım kolaylığı

İŞTE GELDİ RAMAZAN

BU SENEDE GELDİ RAMAZAN,PERŞEMBE AKŞAMI SAHURA KALKILIP CUMA ORUÇ TUTULACAK.ORUÇ TUTANLAR İÇİN BU YIL BİRAZ ZOR OLUCAK GİBİ GÖRÜNÜYOR SICAKLAR FAZLACA ZORLUYOR İNSANI...HERKESE ŞİMDİDEN HAYIRLI RAMAZANLAR,BEREKETLİ İFTAR MASALARI,BOL MİSAFİRLİ BİR RAMAZAN DİLİYORUM.


Sağlıklı Ramazan sofraları nasıl olmalı?
Ramazan ayında yemek saatlerinin değişmesine rağmen dengeli ve yeterli beslenmek mümkün. Oruç tutan kişilerin her besin gurubundan (et,süt, Tahıl , sebze, meyve, yağ ve şeker) gereksinimleri kadar tüketmeleri gerektiği şartı yerine getirilirse tabi. Oruç tutan kişiler Ramazan ayında en az 12 Saat veya daha fazla açlık ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu açlık süresi içinde kan şekeri düşüyor. İftarda birden fazla miktarda yemek yenildiğinde kan şekeri yükseliyor. Eğer kişiler sahura da kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlıyor ve daha düşük değerlere ulaşıyor. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi iftar sonrasında da uygulanmalı ve kişiler mutlaka hafif bir sahur yemeği yiyerek oruç tutmalı. İftarda çorba, hafif bir et yemeği, yoğurt, salata ve 1-2 dilim Ekmek yenilebilir.  Tabii Hamur tatlıları yerine sütlü ve meyve tatlıları tercih edilmeli, kızartılmış kavrulmuş besinler ve yağlı gıdalar tüketilmemeli. Yemekler iyi çiğnenmeli, bol Su içilmeli ve posalı besinler bol tüketilmel.
İftar sofrasını kontrolünüz altına alın
İftarda, özellikle iftariye adı altında yenen şarküteri ağırlıklı ürünler, hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar yüksek kalorili olmaları nedeniyle oruç tutanlarda kilo artışına neden oluyor. Kilo artışına bağlı olarak kan yağlarında ve tansiyonda da artış gözleniyor. İftarda yavaş ve az miktarda yeyip, bir kaç saat sonra ara öğün gibi takviye almak en ideal iftar sofrası olarak öneriliyor. Hem sağlık hem de ekonomik gözle bakılırsa iftariyelerin çeşidini ve miktarını kesmek en akıllıcası. Fazla yediklerinizi yakmak için tok karnına yürüyüş yapmanın koşmanın, halı sahada top oynamanın spor salonlarında aşırı efor harcamanın sakıncalı olduğunu da unutmayın. İftardan sonra ve sahurdan sonra açığı kapatma amacıyla fazla ve sık aralıklarla içilen sigara ise kandaki Oksijen oranını düşürürken, dolu olan midenin hızlandırdığı sindirim işlemi sırasında da oksijen harcandığı için, sigaranın zararını bir kat daha arttırıyor. Ramazan ın vazgeçilmezlerinden bir de Ramazan pidesi. Ama unutmayın ki, pide hazmı en zor besinlerin başında geliyor. Bu yüzden iradenizi kullanarak, pide yerine kepek Ekmeği tercih etmeniz tavsiye ediliyor. Eğer pideden vazgeçemiyorsanız az oranda tüketmenizi öneririz.
En önemli öğün: Sahur
Ramazan boyunca dikkat etmeniz gereken öğünlerin başında sahur geliyor. Birçok kişi uykusunun en tatlı yerinde kalkmak istemediği için sahur yapmadan Gün boyunca oruç tutmaya çalışıyor. Ya da geceden bir şeyler yiyip öyle yatıyor. Oysa uzmanlar sahurun oruç tutanlar için en önemli öğün olduğunu belirtiyor. Sahurda hazmı kolay besinleri tercih edilmesi öneriliyor. Bir tost, yağsız tepsi böreği, yoğurt, komposto ve 1 veya 2 porsiyon meyve ideal sahur sofranız için bir alternatif olabilir. Bağırsak tembelliğini önlemek için de yeterli miktarda posalı, ya da lifli besin almanız gerekiyor. Bu nedenle taze sebze ve meyve tüketimini arttırılması tavsiye ediliyor.

ERKEK BEBEKLER İÇİN HOŞGELDİN PARTİSİ

BALONLU PASTAYA NE DERSİNİZ

CAM DAMACANALAR VE SAĞLIK SU HAKKINDA

Ambalajlı içme suyu sektöründe, bazı firmaların geçmişte olduğu gibi cam damacana ile su satışına başlamalarının ardından cam ambalajda tüketilensu miktarı yüzde 4'e ulaştı. Cam damacanalar uzun bir aradan sonra yeniden evlere girmeye başlıyor. Özellikle 1970-80'li yıllarda, temiz su ihtiyacının karşılandığı kaynaksuların doldurulduğu cam damacanalar, bu kezsağlık kaygısı ile sektörde yeniden gündeme geldi. Milenyum öncesinde haftanın belirli günlerinde belirli mahallelere gelerek sokaktan satışlarını yapan, boş damacanaları alarak yerine yeni dolumu yapılmış damacanaları veren satıcıların yerini alma planı yapan firma sayısı henüz birkaç adet olsa da, cam damacanaya gelen talep, bir süre sonra polikarbon içinde su tüketimini oldukça azaltacağının işaretini veriyor. Yaygın satış ağı olan bir doğal kaynak suyu firması 19 litrelik cam damacana suyu 11 liradan satışasunuyor. Ancak firma, ilk alımda cam damacanaiçin 60 lira depozito bedeli talep ediyor. Aynı firmanın polikarbon damacana içerisinde satılan su fiyatı ise 6,5 lira düzeyinde. Bu fiyatlardan yola çıkarak, cam damacanalarda satılan depozito hariç su fiyatının, polikarbon damacana ile satılan depozito hariç su fiyatından yaklaşık yüzde 70 daha fazla olduğu sonucu çıkıyor.''CAM DAMACANALI SU TRENDİ ARTIYOR" Cam damacana ile su satışına başlayan bir diğer firmanın Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölümü Pazarlama Direktörü Beyza Ergen, 8 litre cam damacana satışlarına 2012 Mayıs ayı itibarıyla İstanbul, Ankara ve Bursa'da başladıklarını bildirdi. Ergen, 2011 Eylül ayında piyasaya sundukları 330 ve 750 mililitre cam şişe ürününün ardından, 8 litrelik cam damacana ile cam ambalajda su içme keyfini geniş bir portföyle tüketicilere sunmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye'de cam ambalajlı su tüketim trendinin son yıllarda arttığına dikkati çeken Ergen, ''Türkiye'de 2011 yılı cam ambalajlı su tüketimi toplam ambalajlı su tüketiminin yüzde 4'ünü karşılamakta iken Avrupa'da bu rakam yüzde 10'lara çıkmış durumda. Cam ambalajların toplam paketli su pazarına oranının Avrupa ortalamasının altında olduğunu görüyoruz. Öngörümüz cam ambalajlı su tüketme trendinin artarak devam edeceği yönünde'' diye konuştu. Cam damacanada satılan suların fiyatları hakkında da bilgi veren Ergen, 8 litre cam damacanafiyatının 6,5 lira olduğunu, sadece ilk satın alımda 12,5 liralık bir depozito bedeli alındığını, 19 litre polikarbon damacana fiyatının ise 6,5 lira olduğunu bildirdi. DAMACANALARIN HİJYENİ NASIL SAĞLANIYOR? Doğal Kaynak Suyu damacanalarının temizleme ve dezenfekte işlemlerini de anlatan Beyza Ergen, damacanalara 6 aşamalı bir proses uygulandığını bildirdi. Ergen, damacanaların istenilenden 4 kat fazla yani 314 ayrı parametre ile kontrol edildiğinin altını çizerek, tesislere giren tüm damacanaların dolum işleminden önce özel bir cihaz tarafından kontrolden geçirildiğini ve damacananın içinde su dışında başka bir şey kullanılmış olduğunun anlaşılması durumunda temizleme işlemine sokulmadan damacananın imha edildiğini belirtti. Su dolumu sırasında hepa filtreler ve pozitif basınçlı hava teknolojisi ile sıfır mikrobiyolojik risk sağlandığına dikkati çeken Ergen, damacanaların 6-7 dakikalık yıkama ve 3-4 dakikalık durulama işleminden geçirildiğini vurguladı. SEKTÖR RAKAMLARI Ambalajlı Su Üreticileri Derneği'nden alınan bilgilere göre, 2011 yılında Türkiye'de su pazarı hacmi yaklaşık 9,9 milyar litreye ulaştı. Bu hacmin 6,5 milyar litresi bir önceki yıla göre yüzde 1,6'lık büyüme ile damacana satış kanalından, 3,4 milyar litresi de yüzde 9,7'lik büyüme ile pet şişe satış kanalından geldi. Tonaj olarak damacana toplamının yüzde 66'sını, diğer ambalajlı sular ise yüzde 34'ünü oluşturdu. Geçen sene sektördeki toplam ciro yaklaşık 3,45 milyar liraya ulaştı. Bu yıl ise Türkiye'de su pazarı hacminin yaklaşık 10,3 milyar litreye ulaşması ve sektördeki toplam cironun yaklaşık 3,6 milyar liraya ulaşması bekleniyor. Ambalajlı su sektöründe mevcut endüstriyel kapasite kullanım oranının yüzde 40 seviyelerinde olduğu göz önüne alındığında, Türkiye'de ambalajlı su tüketiminin artması durumunda sektör mevcut kurulu kapasite ile bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek durumda. Bu yıl, kişi başına ortalama tüketimin yıllık 50 litre pet şişe, 88 litre damacana olmak üzere toplam 138 litre olarak gerçekleşmesi bekleniyor.